Popüler Yayınlar

Kuantum Evren ve Değişen Algı

Evren üzerinde kuantum algı üzerine yazı okuyun...

Dünyanın Sonu Nasıl Olacak...

Dünyanın Sonu Nasıl Olacak... Okuyun...

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

11 Ekim 2015 Pazar

Marsta Nasıl Bir Hayat Var

Mars'taki hayat bildiğimiz şekliyle yapı-bina şeklinde değil tüm gezegene yayılmış kraterlerde bulunmaktadır. Suyun akışkan formu kraterlerde depolanmaktadır. Ayrıca devasa kayalık yapılarda su ve yaşam için gerekli tüm koşullar sağlanmaktadır. Mars'ın atmosferi aslında gezegeni çevreleyen hava koşulları değil, yer kabuğudur. Yer altındaki yaşam formu keşfedilince tüm insanlık şaşkınlıkla karşılayacaktır. Ayrıca marsta soğuğa dayanıklı güneş ışığını görmeyen ortamlarda bitki yetiştirilebilir. Yüzeyde bitki örtüsünün olmamasının sebebi ise sert fırtınaların olması ve yoğun güneş ışınlarına maruz kalmasından kaynaklanır. Ayrıca Mars'a gidecek araçların kraterlere yakın bölgeleri inmesi suya ulaşma noktasında faydasını görecektir. 

10 Ocak 2015 Cumartesi

Komplo Teori Dünyadaki Gelişmeler

Dünyada terör şu sıra hiç gündemden düşmüyor. Peki terör neden sürekli gündemde... Acaba batı mı bunun böyle olmasını istiyor. Şimdilerde batı ülkelerinde terör olayları çıkmaya başladı... Fransa'daki olaylar gibi. Olayları anlamak için tablonun bütününe bakmak gerekir.

Işid, Boko Haram, El Kaide, petrol fiyatlarındaki değişimler, Türkiye'deki operasyonlar,  Mısır olayları, Gazze İşgali, İslamafobi, para piyasalarında manipulatif hareketler v.s...

Nasıl plan yapılıyor dünya üzerinde... Ancak şu bir gerçek... İslam dünyasına, müslümanlara saldırı olduğu bir gerçek... Düşünen, araştıran her birey bu tabloyu görüp anlayabilir.

Allah Yardımcımız olsun.

26 Aralık 2014 Cuma

Marsta Gizemli Işık

Nasa, Marsta inceleme yapan Curiosity'nin gönderdiği fotoğrafta ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı. Fotoğrafta gizemli bir ışık kaynağı gözüküyor. Son zamanlarda marsta hayat olduğuna dair tartışmalara yol açan fotoğraflara bir yenisi daha eklendi. Fotoğraf Nasa'nın sitesinden alınmıştır...


























Fotoğrafın Orjinal Kaynağı:

http://mars.jpl.nasa.gov/msl-raw-images/proj/msl/redops/ods/surface/sol/00589/opgs/edr/ncam/NRB_449790582EDR_F0310000NCAM00262M_.JPG

11 Ekim 2014 Cumartesi

Süfyan'ın Ordusu - IŞİD

SÜFYAN'IN ORDUSU IŞİD'DİR. 

SÜFYAN'IN ORDUSU IŞİD' DİR.


Ahir zamanda çıkacak olan dehşetli Süfyan'ın ordusu IŞİD'dir.Allah-u Alem.

Nereden biliyoruz?

IŞİD önce Irak'da faaliyetlerine başladı. El Kaide ile bağlantısı vardı.Tabi El Kaide dolayısıyla da CIA ve MOSSAD'la.

IŞİD şimdi Suriye'de ve Türkiye sınırlarını ele geçirmeye çalışıyor.
IŞİD liderleri Emevi Devleti'ni yeniden kurmak istediklerini söylüyorlar. Sünnilik adına hareket ettiklerini iddia ediyorlar.
Daha da ileri gidiyorlar ve Süfyan'ın ordusu olduklarını ve Hz Mehdi ile savaşa hazırlandıklarını söylüyorlar.

İcraatları arasında şunlar var:

Alevileri ve Şiileri kestiler ve kesik başlarıyla (Beş on tane kesik baş ile) futbol oynadılar. Yezid'i övüyorlar.

IŞİD'in Süfyanın ordusu olduğunu biz söylemiyoruz yani.Bizzat kendileri söylüyor.

Biz de hadis yorumları ışığında diyoruz ki bu IŞİD daha da güçlenecek ve Suriye'ye hakim olacak. En azından çok önemli bir kısmına.

Peki kimden destek alıyorlar?

İlk destekçileri CIA-MOSSAD güdümlü El Kaide olmuştu. Zevahiri şimdi cephe alıyor ve NUSRA'yı IŞİD ile savaştırıyor.Tabi ABD'nin emriyle.Fakat MOSSAD burada CIA'dan ayrılıyor ve IŞİD'e destek veriyor. 
ABD de IŞİD'in pervasızca ve delil bırakarak işlediği cinayetlerin bir gün kendisini de deşifre edeceğinden korktuğu için IŞİD'e tavır alıyor.

IŞİD ile savaşanlar arasında İslami Cephe'de bulunuyor ve onlar IŞİD'in son derece profesyonel savaşçılardan oluştuğunu söylüyorlar. Hakikaten 4500 kişilik IŞİD, 30.000 kişilik ÖSO'ya karşı üstünlük kurabiliyor. Yani bunlar MOSSAD tarafından eğitilmiş profesyonel tetikçiler ordusu.

Farklı bir muhalif görüş IŞİD'in Esad'ın gizli ordusu olduğunu söylüyor. Dayanağı ise NUSRA ile savaşıyor olması.Ayrıca NUSRA'dan aldıkları yerleri Esad ordusuna bırakıp gittikleri söyleniyor.Başka hiç bir gerekçe yok.

Burada bir yanılgı var. Esad bu örgütü kurmuş ve desteklemiş olsa onların Alevi ve Şiileri öldürmesine izin verir mi? Asla vermez. O sebeple IŞİD'in arkasında Esad olamaz.

O halde IŞİD Muhaliflerden aldığı yerleri niçin Esad ordusuna bırakıyor? Bu ya doğru değildir yada doğru ise IŞİD'in düşman önceliği noktasında taktiksel bir manevrasıdır. Yani IŞİD Suriye'de Esad rejiminden ziyade öncelikle Muhalifleri temizlemeyi hedeflemiş ve Esad'ı kolayca devirebileceğini düşünmüş olabilir.

Bizim vardığımız kanaat IŞİD'in ahir zamanın dehşetli Süfyan'ının ordusu olduğu ve Suriye'de daha da güçlenip bir Süfyan Devleti kuracağı şeklindedir.En büyük destekçisi de MOSSAD'dır.MOSSAD'ın amacı ise zaten bellidir ve Suriye'de canlı bir insan kalmasını istemiyorlar.

Kaynak:http://safaasya.blogspot.com.tr/2014/01/sufyanin-ordusu-isiddir.html

GERÇEK SİYAH SANCAK -SİYAH TÜRK BAYRAĞI- OLABİLİR ALLAH-U ALEM


SİYAH SANCAKLILAR


GERÇEK SİYAH SANCAK -SİYAH TÜRK BAYRAĞI- OLABİLİR ALLAH-U ALEM

Ahir zamanda Hz.Mehdi AS'ın zuhurundan önce SİYAH SANCAKLILAR çıkacak ve Hz.Mehdi'ye zemin hazırlayacaklar ve zuhur edince de askeri olacaklar.

Yazımız çok uzun olacağı için bir kaç bölümde açıklamak istiyoruz.

Hadis yorumlarında Siyah Sancaklıların Horasan'da çıkacakları bildirilmiş.Siyah Sancaklar ilk defa Abbasoğulları için çekilecektir.Ahir zamanda ikinci bir defa da Hz.Mehdi AS için çıkacaklar.

Aslında Siyah Sancaklılar ile ilgili diğer hadis yorumlarına hiç müracaat etmeden sadece bu hadis yorumu ile Siyah Sancaklıların kim oldukları izah edilebilir. Şöyle ki:

Siyah Sancaklıların Horasan'dan çıkacakları birinci ve ikinci çıkış için ayrıma tabi tutulmamıştır. Yani ikinci çıkışları da Horasan'dan olacak, bu kesindir.

İlk çıkış Abbasoğulları için olacak denilmiş ve tarih bunun Horasanlı Ebu Müslim'in komutasındaki Türk Ordusu olduğunu ispat etmiştir. Yani Siyah Sancaklılar TÜRK'tür.

Horasanlı Ebu Müslim yüz bin kişilik Türk Ordusu ile huruç etmiş ve Emeviler' in fitne devletini ortadan kaldırarak halifeliği Abbasoğulları' na teslim etmişti.

Horasanlı Ebu Müslim'in Ordusu SİYAH SANCAK'larla zuhur etmişti. 

Siyah Sancak kullanmalarının nedeni ise bu savaşı gayri müslimlere karşı gayri müslüm bir coğrafyada değil Müslüman ülkedeki bir fitneyi ortadan kaldırmak için yapmış olmalarıydı. 

Yani Ebu Müslim Bizansa karşı savaşacak olsaydı sancaklarının rengi siyah değil YEŞİL OLACAKTI.

Başka bir ifade ile Ebu Müslim bir ihtilalci idi ve kendi devletini yıkıp yerine yeni bir devlet kurmak için bayrak çekmişti.

Kendi devletinde de Ehli Beyt'e düşman olan,Peygamberimizin ASM çocuklarına zulmeden zalim bir yönetim vardı. 

Demek ki sancağın renginin siyah olmasının nedeni Müslümanların zulme uğraması, mutsuz olması ve kan ağlamasıydı. 

SİYAH SANCAKLAR matemi, yası temsil ediyordu.

Fetih için çekilmiş bayraklar değildi, bir fitneyi,yası,matemi, zulmü sona erdirmek için çekilmiş intikam sancaklarıydı.

Hz.Mehdi AS için çekilecek SİYAH SANCAKLAR da Allah-u Alem tıpa tıp aynı ortamda, aynı amaç için aynı kavim (TÜRKLER) tarafından ve aynı şekilde çekilecek.

SİYAH SANCAKLARI ilk defa çeken TÜRK MİLLETİ ikinci defa yine aynı sebeplerden dolayı çekecek.

İslam Dünyası matem içindedir, sorumlusu Siyonistlere satılmış aşağılık Müslüman Ülke yöneticileridir. (Türkiye ve İran gibi bir kaç ülkeyi tenzih ederiz)

Kafirden önce bu zalimlerle savaşılıp bu zulmün ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Demek ki SİYAH SANCAKLILAR' ın ikinci defa zuhurunun genel amacı bu olacaktır. 

Fakat özelde olayın boyutları çok farklı olabilir bunu bir sonraki yazıda yazalım İNŞAALLAH.

SİYAH SANCAKLARIN ikinci defa Hz.Mehdi AS için çekilmesinden hemen önce ifsad ehli çapulcular tarafından SAHTE siyah sancaklar çekileceği de hadis yorumlarında yer almaktadır. 

Bunların da El Kaide olduğu gün gibi ortadadır. Yani El kaide gerçek Siyah Sancaklılardan (TÜRKLERDEN) hemen önce sahte siyah bayraklarla çıkan ifsat ehli çapulculardır vesselam.
Bu sancak EL KAİDE'ye ait olup gerçek SİYAH SANCAKLILARIN sancağı değildir.


Gerçek SİYAH SANCAK SİYAH TÜRK BAYRAĞI OLABİLİR ALLAHU ALEM. 

Kaynak : http://safaasya.blogspot.com.tr/2014/03/siyah-sancaklilar-1.html

22 Aralık 2013 Pazar

Marsta Hayat - Life on Mars

NASA, curiosity adlı uzay aracını Marsa gönderdi. Curiosity kızıl gezegen yüzeyinde araştırmalarına devam ediyor. 
Araştırmalar sonuçları yavaş yavaş gelmeye başladı Curiosity mars yüzeyini parçalayıp analiz ettiği, kazarak bir takım sonuçlar elde etmeye devam etmektedir. Bilim insanları da aradığı hayat için gerekli elemenleri buldu. 
Ancak durun... Nasa yanlış şeyi, daha da kötüsü yanlış yerde arıyor... NASA bakış açısını değiştirmesi gerekir... Burada söz konusu olan elementler değil, dalga fonksiyonudur... Bugünkü bildiğimiz Dünya yaşam formlarına endeksli araştırma bilim insanlarını yanlış yöne yönlendirmektedir...  Marstaki elementlerin yapılarından çok bütüncül yaklaşımla gözleme dayalı araştırma yapmalıyız... Bazı bilim çevreleri buna karşı çıkacaktır. Ancak bazı şeyleri görmek istiyorsak görmek için çalışmalıyız. Paradigmanın değişmesi gerekir. Belki anlaşılmışızdır...

15 Aralık 2013 Pazar

Marsta Hayat Var

Marsta Hayat Var

       Marsta hayat vardır. Su ve diğer yaşam koşulları bulunmaktadır. Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA bu sorunun cevabını aramaktadır. Ancak Marsta hayat olduğu ile ilgili bilgilere rastladılar fakat açıklamıyorlar. Ruslar NASA'nın sakladığı bu bilgilerin varlığının farkına vardı.
 
       Ancak Marsta yaşam bizim bildiğimiz yaşam formlarından farklı... Marstaki canlılar içinde akıl sahibi varlıklar bulunmaktadır. Bu akıl sahibi varlıkların iletişimi daha çok telepati ile Gerçekleşmektedir. Marstaki canlılar elektro manyetik dalgaları kendi bünyelerinde (vücutlarında) içselleştirilmiş şeklinde yaşamaktadırlar. Teknolojileri bizim teknolojilerde kat ve kat üstündür.

     Ayrıca Dünya üzerindeki yaşam hakkında oldukça derin bilgiye sahipler. Hatta Dünya üzerindeki bütün canlıların görüntülerini alabilmektedirler. Marsta yaşayan akıl sahibi canlılar Dünya'daki yaşama garip bir şekilde müdahale etmemek üzerine hareket ederler.
  
     Gelişmiş teknolojileri ile bizim bilgisayar ve teknolojik ürünlerimizdeki elektriksel rezonansların farkındadırlar. Marstaki canlılar ayrıca ısıya aşırı duyarlı varlıklardır. Manyetik algılamaları ile uzaydaki manyetik dalgalanmalara karşı bütüncül bir bakış geliştirmişlerdir.



 

2 Aralık 2013 Pazartesi

Kuantum ve Olumlama İlişkisi

Kuantumla olumlama arasında bir ilişki var mıdır? İnternette bir çok site ve yayınlarda olumlamalarla ilgili yazılar okumuşsunuzdur. Olumlama insanın içten isteyerek bilinçaltını yeniden şekil verme, programlama diyebiliriz...
      Kuantum teorisine göre elektron çiftleri arasında mutlak bir bağ olduğu ve uzayın hangi noktasında nerede olursa olsun mutlak anı yaşadıkları, değişimin gözlemciye göre anda (şimdi) gerçekleştiği tespit edildi. Başka bir elektronla etkileşime geçen elektronda uzakta bulunan diğer elektronu aynı anda etkilediği yapılan deneylerle deneyimlenmiştir. Yani bir diğer deyişle ışınlanma... Acaba zihinde oluşan düşünce yani eletron dalgası diğer uzaktaki herhangi bir elektronu etkileyebilir mi? Şimdilerde bu tam tespit edilemedi fakat teori de bunun böyle olduğu varsayımından yola çıkılarak bir çok olumlama yöntemleri uygulanmaktadır. Ne zaman ki bu konuda yapılacak bilimsel bir gösteri hepimizi ikna etmeye yetecektir...

        ------------------------- Komplo Teori --------------------------

Kuantum Evren ve Değişen Algı

    Artık dünya üzerinde olabilecek doğal afetlerin kehanetleri konuşulmaz oldu. Çünkü insanların kuantum bilinç diye ifade ettiği sezgisel güç tüm bu maddesel felaketleri ters düz etmiş durumda.
    Şimdilerde kuantum bilinç, paralel evrenler, parapsikolojiler doğal afet ve savaş algımızı da değiştirdi. Quantum bilgisayarların tasarımı konusunda bilim adamları araştırma içerisindeler. Madde bir var bir yok kuantuma göre olasılıklara bağlı hem var hem yok anlayışı bilim dünyasının yoğun bir şekilde uğraş verdiği bir konu. İnsanların zihin algılamalarındaki devrim ileri de bir çok varsayımları da gündeme getirecek. Dünyada gördüğümüz her şey hayali madde formunda, görmediklerimiz ise olasılıksız yoklar... Zihnimizde yüklenen bilgi (veri) evreni nasıl algılamamız gerektiğini bize aktarıyor ve biz de ortak bilgi (veri) lerle binaların yüksekliklerini, bitkileri, hayvanları, uzayı algılıyoruz.
       Dolayısıyla aslında tek bir bilinç var biz bu tek bilincin hükmüyle hareket ediyoruz... Zamanla teknolojinin gelişmesi ve ilerlemiş durugörü yeteneklerimiz daha iyi anlamamızı sağlayacaktır...


                           ------------------------------ Komplo Teori ----------------------

14 Eylül 2013 Cumartesi

Dünyanın Sonu - Komplo Teorileri

       Dünyanın Sonu Nasıl Olacak


       Dünyanın sonunun elbet bir gün geleceğini ve bu sonun ne zaman olacağı bilim çevrelerinde tartışma konusu... Birçok efsanevi hikayeler tarihten günümüze kadar anlatılarak gelmiştir.

       Dünyanın sonunun açlık ve kuraklık sebebiyle olacağı önemli bir varsayımdır. Teknolojik gelişmeye bağlı olarak yaşam şekli, tarımda modernleşme dünya üzerindeki gıda üretiminin artacağı yönünde fikre sahip olabilirsiniz. Ancak dünya üzerindeki hızlı nüfus artışı, temel gıda maddelerinin hızla tüketilmesine sebep olacaktır.

       Dünya atmosferindeki ve iklimlerdeki değişimler gıda üretimlerini etkileyeceği gibi, bulaşıcı virüslerin dünya dolaşım sistemlerine (ekosistem) dahil olması insanların hızlı ölümlerine sebep olabilir... Yani her şey biranda zehir olabilir... Nükleer faciaların yani radyasyonun dünya üzerinde hakim olması dünya üzerinde su ve toprağın kirlenmesine ve insan vücudu için potansiyel tehlike oluşturması için yeterli bir nedendir...

        Gıda stokların azalması insanlar veya toplumlar arasında savaşların çıkması için de yeterli bir sebeptir. Savaş derken bugün bildiğimiz konvansiyonel silahları kastetmiyoruz tabii ki... Nükleer silahlar, kimyasal silahlar, siber teknolojik savaşlar, psikolojik savaşlar... Yani kitle imha özelliklerine sahip bütün silahlar diyerek genelleyebiliriz.

        Sebep her ne olursa olsun, tüm bu sebeplerin kaynağı da insandır. İnsanlık dünyanın sonunun nasıl yok olacağı konusundaki tartışmalardan çok dünyanın ömrünün uzatılması konusunda tartışmaların ön planda olması gerekir...

Ancak bilimsel olarak gerçek olan şudur ki dünya sonsuz değildir....